29 Ocak 2013 Salı

Mutfak Hijyeni Ve Güvenilir Gıda


Mutfak Hijyeni Ve Güvenilir Gıda İçin Altın Öneriler
Esenler Belediyesi, gıda zehirlenmelerine dikkat çekmek için “Mutfak Hijyeni ve Güvenilir Gıda Semineri” düzenledi. Seminerde konuşan, Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu, "Çürümüş gıdaların ayrılması iyi pişirilmemesi, doğru bir şekilde saklanması gibi basit uygulamalarla mümkün olabilir......
29 Ocak 2013 Salı 19:09
- Esenler Belediyesi, gıda zehirlenmelerine dikkat çekmek için “Mutfak Hijyeni ve Güvenilir Gıda Semineri” düzenledi. Seminerde konuşan, Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu, "Çürümüş gıdaların ayrılması iyi pişirilmemesi, doğru bir şekilde saklanması gibi basit uygulamalarla gıdalarımızı tüketebiliriz” dedi.
Esenler Belediyesi ve Türk Kadınlar Konseyi Derneği tarafından Esenler Belediyesi Konferans Salonu’nda “Mutfak Hijyeni ve Güvenilir Gıda Semineri” düzenledi. Gıda zehirlenmelerinin artış göstermesi ve vatandaşların sağlığını günden güne daha fazla tehdit altında olması nedeniyle düzenlenen seminerde, yiyeceklerin hazırlanmasından sunumuna kadar geçen sürede; mutfak hijyeninin nasıl sağlanacağı, gıdaların nasıl muhafaza edileceği, nasıl hazırlanacağı, doğru malzeme kullanımı, pişirme süreleri ve güvenli ısının ne olduğu gibi soruların cevapları arandı. Çok sayıda vatandaşların katıldığı programda İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni veTeknolojisi Anabilim Dalı Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu ve Doç. Dr. Özge Özgen Arun, “Mutfak Hijyeni veGüvenilir Gıda” konusunda merak edilen soruları cevapladı. Bilgi ve öğrenmenin, sağlığı koruma yolunda atılacak en önemli adım olduğunu söyleyen Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu, “Güvenilir gıda için ‘Dünya SağlıkÖrgütü’nün programları var 5 altın anahtar gibi. Bu 5 altın anahtarı uygulayarak, çok sağlıklı bir şekilde beslenebiliriz. Kişiler mutfaklarında kendi gıdalarını temin edebilirler. Temin ederken de özellikle el ve malzeme hijyeni açısından dikkat edilmesi gerekiyor. Çürümüş gıdaların ayrılması iyi pişirilmemesi, doğru bir şekilde saklanması gibi basit uygulamalarla gıdalarımızı tüketebiliriz” dedi. Gıda zehirlenmeleri hakkında da bilgiler de veren Çiftçioğlu, “Bazı gıdalarda zararlı maddeler vardır. Bunlar mikro biyolojik ağırlıklı olduğu için bizleri kolaylıkla hasta edebilir. Bu yüzden yediğimizden içtiğimize kadar dikkat etmeliyiz. Bu konuda da vatandaşlarımızı uyarmak için böyle programları ülkemizin her tarafında yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın vatandaşların daha sağlıklı beslenmesi amacıyla kepek ekmeği tüketilmesi önerilerini de değerlendiren Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu, “Toplumun daha fazla beslenmesi açısından başbakan böyle bir uygulamayı Türkiye’de hayata geçirmeyi amaçlamıştır” diye konuştu. Çiftçioğlu şöyle devam etti:
“Normalde ekmekte karbonhidrat dediğimiz bir madde. Tabi beslenme açısından protein de, vitaminde almamız gerekiyor. Sanırım başbakanımızın dediği 'beyaz ekmek yemeyin değil, onu daha dengeli bir şekilde tüketin' demek istiyor. Biz de zaten bir gıdacı olarak özellikle söylüyoruz. Ekmek ağırlıklı beslenmek veya protein ağırlıklı tamamıyla beslenmek yada sebze ağırlıklı beslenmek sağlıklı ve dengeli beslenme modeli değil.”
Mikropların sadece sebzelerle bulaşmadığını ifade eden Doç. Dr. Özge Özgen Arun, “Sebzeleri yıkarken onları yerken ellerimizle hareket ediyoruz. Bu yüzden el temizliği çok önemlidir. Ellerimizi yıkarken minimum 20 saniye sürmesi gerekiyor. Ellerimizin mutlaka sabun ve dezenfekte ile iyi yıkamamız gerekiyor. Mikrobik organizmalar suya daha çabuk geldiği içinde elimizi yıkadıktan sonra kurulamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
(Kaynak: IHA, 29 Ocak 2013)

26 Ocak 2013 Cumartesi

"Kadın'a şiddet'e karşı el ele"


şiddete karşı Aydın’da el ele...

Kadınlar; "TÜRK KADINLAR KONSEYİ" önderliğinde şiddete karşı el ele verdi
Türk Kadınlar Konseyi (Derneği) Genel Başkanı Sayın Işılay SAYGIN: "Yıllardır yasa çıkıyor ancak, her nedense bir türlü sonuç alınamıyor.  Eğer hep birlikte çalışırsak şiddeti önleyebiliriz." dedi...
Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Suat Deniz: Kadın muhabir ve yazar oranı artarsa kadına yönelik şiddet haberleri basında daha geniş ele alınabilir
Yeni Asır Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı: Basının konuyu sık sık gündeme getirmesi, yetkililerin bu konuda daha hızlı hareket etmesini sağlıyor
Türk Kadınlar Konseyi Derneği Aydın Şubesi'nin düzenlediği panelde kadına yönelik şiddetle mücadelede medyanın rolü ele alındı. Türk Kadınlar Konseyi Derneği Genel Başkanı ve eski bakan Işılay Saygın, yıllardır kadına şiddeti önlemeye yönelik çalışmalar yapılmasına rağmen şiddetin önlemediğini söyledi. Saygın, "Hep birlikte çalışarak şiddeti önlemeliyiz" dedi. Yeni Asır Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı, "Kadına şiddet olaylarını haberleştirirken olayın mağdurunu değil, failini odağa alıp kadını kurban olarak konumlandırmadan haber konusu yapıyoruz. Kadınlara yönelik yeni hak ihlalleri yaratmamaya, kadınları teşhir etmemeye, haberlerimizle şiddeti gerekçelendirmemeye özen gösteriyoruz" diye konuştu.
Kimler katıldı
Aydın'daki panele Türk Kadınlar Konseyi Derneği Genel Başkanı ve eski bakan Işılay Saygın, Türk Kadınlar Konseyi Derneği Aydın Şube Başkanı Tülay Aydın, Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı, Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Suat Deniz, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Saadet Kavasgil, MHP İl Kadın Kolları Başkanı Serap Canbazoğlu ile birlikte dernek üyesi kadınlar ve partilerin kadın kolları üyeleri katıldı. Derneğin Aydın Şube Başkanı Tülay Aydın, basında sürekli gündemi işgal eden kadına yönelik şiddete dikkat çekmek ve bu konuda duyarlılık oluşturmak amacıyla paneli düzenlediklerini söyledi.
'Türkiye'ye örnek olmalı'
Türk Kadınlar Konseyi Derneği Genel Başkanı Işılay Saygın, bakanlık yaptığı dönemde 100'e yakın kadın derneğiyle birlikte çalışarak aile içi şiddeti önlemeye yönelik yasa çıkarıldığını anlattı. Saygın, "Kadına yönelik şiddet, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sorunu. Türkiye'de bununla ilgili yıllardır yasalar çıkarılarak çalışmalar yapıldı ama şiddetin önlenmesinde başarılı olunamadı. Hep birlikte çalışarak şiddeti önlemeliyiz. Aydın şubemizin 20 çocuğa burs vererek okutması Türkiye'ye örnek olmalı. Kendilerini bunun için kutluyorum" diye konuştu.
'Empati kuruyorum'
Yeni Asır Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şebnem Bursalı, şu an Türkiye'de genel yayın yönetmenliği görevini yürüten tek kadın olduğunu hatırlattı. Bursalı şunları söyledi: "Kadına şiddetle ilgili olaylarda haberi kullanırken kadın bir yönetici olarak empati kuruyorum. Bu bakımdan Yeni Asır'da görev yatığım 5 yıllık süreçte bu tür olaylarda olayın mağdurunu değil, failini odağa alarak kadını kurban olarak konumlandırmadan haber konusu yapıyoruz. Kadına yönelik şiddeti haberleştirirken kadınlara yönelik yeni hak ihlalleri yaratmamaya, kadınları teşhir etmemeye, haberlerimizle şiddeti gerekçelendirmemeye özen gösteriyoruz. Kadına yönelik şiddeti içeren haberlerin kullanılıp kullanılmaması konusunda tartışmalar da yapılıyor. Açıkçası ben bu tür haberlere yer vererek bir farkındalık oluşturulmasından yanayım. Çünkü basın konuyu gündeme getirdiğinde yetkililer, bu konuda daha çabuk hareket ediyor. Gazetemiz kadına şiddet haberlerinin dışında başarılı kadın hikayelerini sayfalarına taşıyor. İdealimiz, başarılı kadın hikayelerini topluma yansıtıp daha çok kadını çalışma hayatına kazandırabilmek." Bursalı, siyasette kadının daha çok yer alması bakımından partilerin kadın kotası uygulamasını doğru bulduğunu ancak bu algı güçlendikten sonra bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini ifade etti.
'Çalışan sayısı artmalı'
Kadına yönelik şiddet konusunu gazete küpürlerinden örneklerle anlatan Aydın Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Suat Deniz, Türkiye'de yazılı basındaki kadın muhabir ve yazarların oranının yüzde 20 civarında olduğunu vurguladı. Deniz, bu oranın artmasıyla kadına yönelik şiddet haberlerinin basında daha farklı şekilde ele alınacağını ve mücadelede ciddi fayda sağlayacağını kaydetti. 
(Yeni Asır, 25 Ocak 2013 - KAZIM YÖRÜKCE